Ben zaten Tanrı'nın varlığına inanıyorum
Televizyon aktörlerinin varlığına inanıyor musunuz? Ben de inanıyorum, biliyorum ki onlar gerçekten var.
Peki ya siz dünyaca ünlü futbolcu Pele'nin varlığına inanıyor musunuz? Ben de inanıyorum. Kesinlikle o var...
Ama bu inanış benim ve inandığım kişinin hayatında hiç bir etki bırakmaz, daha doğrusu hiç bir anlamı yoktur. Doğrusunu isterseniz Tanrı'ya inanmamız da aynı bunun gibidir, ne sizin ne de Tanrı'nın çok umursadığı birşey değildir...
Eğer bir evladınız var ise ve o sizin varlığına inanıyorsa bu elbette sizi tatmin etmez çünkü var olduğunuz zaten bir gerçektir. Sizi tanısın, sevsin ve yeri geldiğinde sözlerinizi dinlesin istersiniz.
İşte Tanrı ile ilişkimiz aynen bunun gibidir. O'nun bize söyledikleri ile ilgilenmez isek, onunla zaman geçirmez isek dahası sözlerine önem vermez isek O'nun varlığına olan inancımızın bizi götüreceği yer koca bir hiçtir...
Öyleyse ne yapmalıyız?
Yapmamız gereken şey bir dinden öte, O'nunla kişisel iletişimde olmamızdır, O'nun kişisel olarak sizi tanıdığını biliyor muydunuz? Tüm dünyaya hitap eden vahiylerinin dışında sizin şahsınızla ilgilenmek, ilişkide bulunmak ve size güzel armağanlar vermek istediğini biliyor musunuz?
Ama bunlara sahip olmak için bizim yüreğimizde de O'nu tanımak için istek, arzu olmalıdır.
Peki O'nu nasıl tanıyabiliriz?
O'nun gerçek kimliği hakkında nasıl bilgi sahibi olabiliriz?
RAB göklerden bakar oldu insanlara, Akıllı, Tanrı`yı arayan biri var mı diye.
Mezmurlar 14:2
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.
Matta 7:7