En Son Vaazımız: İman zamanı

Pazar Ibadetimiz, Üsküdar kilisesi ve Bağdat Cd kilisesinde saat 14:00'de başlar. Bağdat Cd Kilisede, Perşembe, Ingilizce Kulübü için saat 18:30da Bağdat Cadde'ye gelin.

Ayrıntılar için telefonla bize iletin.

0 555 061 53 84 

Yüce Lütuf

Yüce Lütuf

Pazar, Ekim 16, 2011
Vaaz Serisi: 
Seri Numarası: 
3
Kutsal Kitap'taki Referansı: 

Rab İsa Levi’yi çağırıyor (13-14)

Yahudier’e göre Levi Romalılar için çalıştığından bir haindı, ayıptı. Rab İsa Levi’yi gördü ve çağırdı. Rab de sizi görüyor. Koskoca İstanbul’da Rab seni tanıyor. Levi hemen kalkıp İsa’yı izlemeye başladı. Normalde İsa Mesih’i takip etmeye karar vermek zaman alır. Fakat bazen bir anda olur. İçinizde bir kesinlik, mutlak bir kararlılık – evet, ben İsa Mesih’i izleyeceğim artık.

Sonra Levi ne keşfetti? (15)

Levi kararı verdikten sonra iki şey keşfetti.

1.Rab İsa onunla bir ilişki istedi.

Beraberce yemek yemek arkadaşlık demekti, kabullenme demekti.

Bir kimse Mesih’e geldiğinde, kendisi Rab’bin arkadaşı olur. Bu resmi, dinsel, kanun halinde bir kavram değildir, aksine samimi, açık, dostane sıcak bir ilişkidir.

Ayrıca, peygamberlere göre gelecekte, Tanrı’nın egemenliği gerçekleşince, Mesih halkıyla birlikte şölen yapacak. Rab’bin sofrasında oturmak kurtuluşu çağırıştırıyor.

2. İsa’yı izlemek bireysel değil, toplumsal bir eylemdir.

Bu yemekte sadece Levi ile İsa baş başa değildiler. Kilise çok önemlidir. Burası Levi’nin evindeki sofrası gibi, başkı imanlılarla tanışabiliriz, ve bizim eski çevremizi ile yeni çevremizi tanıştırabiliriz.

Dindarlar kutuluşu anlayamazlar (16)

Ferisi’ kelimesi ‘ayırmak’tan türenmiştir – yani ‘ayıran’ kişiler, onlar sürekli herşeyi ayırmaktaydı. Bu temiz, şu murdar. Bu yasal, şu yasak. Siyah- beyaz. Ama Tanrı’yı hoşnut etmek hiçbir zaman yasa sorunu değildir. Ferisilerin kafalarındaki cennet imgesi şöyleydi – içinde doğru, temiz, dindar kişiler, dışarda günahkarlar. Fakat burada durum tam tersiydi. İçinde günahkarlar, dışarıda Ferisiler!

Ruhsal kıskançlık kötü bir durum. Unutmaylım – Tanrıdan ne hak ettik? Ceza!

İsa Ruhlarımızın Doktoru (17)

Sanki İsa ‘İnsanları ayırmak isterseniz eğer, bir çizgi koymak isterseniz eğer, ben de bir ayrımı yapıyım o zaman. Hastalar ve sağlamlar’ diye söyleyordu. Alçak gönüllü ve kibirli.

Alçak gönüllü kişiler doktora gidiyorlar. Yani, kendi kendimi değiştiremiyorum diyenler. Kendimi düzeltemiyorum. Kendimi kurtaramıyorum. ‘Doğru’ yada ‘sağlam’ denilen kişiler doktora gitmeyenlerdir. Kibirlilerdir. Ben iyi bir kişiyim. Kendi hayatımı idare edebilirim. Aynaya bakınca kendimi beğeniyorum diyenler.

Lütuf ilacı

Ne için doktora gideriz? İlaç için. Ve Rab İsa bize bu ilacı veriyor. İlacın ismi lütuf!

Levi’nin (Matta’nın) hayatına bakalım mesela. O İsa’nın ilacını içti. Günahkardan kahramana değişti.

Biz de uslu çocuklar gibi, ilacımızı düzenli bir şekilde içmemiz lazım. Tanrı kibirlilere karşıdır, Ama alçakgönüllülere lütfeder.

 

Yaşam Grubu için Sorular

  1. Rab seni ne zaman çağırdı? Bir iki kişi tanıklıklarını paylaşsın.

  2. Başkaları kabul etmek zor mu? Bunu nasıl yapabileceğiz?

  3. Başka imanlılardan kıskanıyor musun? Neden?

  4. Tanrı’nın lütfunu sürekli hatırlamalıyız. Bunu nasıl yapabiliriz?

  5. Hangi konularda sen bir ‘Ferisi’ gibi olabilirsin?

Bu Sayfayı Paylaş



Share